top of page

Guguk Kuşu (One Flew Over the Cuckoo's Nest)

  • ahmetyasarmtf
  • 7 May 2015
  • 2 dakikada okunur

guguk-kusu-1385717417.jpg

“Hepiniz deli misiniz? Tanrı aşkına, siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Deli falan mı? Değilsiniz işte. Değilsiniz! Sokakta dolaşan ortalama gerzeklerden daha deli değilsiniz”...One Flew Over The Cuckoo's Nest... Anlamı Guguk Kuşu'nun yuvasının üstünden biri uçtu. Kastettiği şey ise Deliler Diyarından Biri Geçti. Argoda Guguk Kuşu deli anlamına geldiğinden güzel bir başlık olmuş. Daha derine inersek eğer şöyle bir şey de var. Guguk Kuşları kuşlar familyasının en şefkat duygusundan yoksun kuşlarıdır. Anne guguk kuşu yavrusunu doğurduktan sonra onu diğer kuş türlerinin birine, yumurtaların arasına gizlice koyar. Yavru kuş büyüdüğünde ev sahibi yavruları öldürür ve yuvadan kaçar. Düzen böyle sürüp gider. Bu çok yerinde bir ironidir. Ken Kesey 1962’de yayınladığı romanıyla yazarlığını hakkıyla ortaya koymuştur.Jack Nicholson’ın mükemmel oyunculuğu ile de sinema tarihinin efsane filmlerinden biri haline gelmiştir.Sadece Jack Nicholson değil,tüm oyuncular döktürmüştür aslında ama bu filmden sonra, Jack Nicholson’a Giriş 1 diye zorunlu seçmeli ders olmalıdır.O derece, müthiş bir oyunculuk sergilemiştir. 1975 yapımı bu filmi hala izlemeyen çok şey kaybetmiştir ve kaybetmeye de devam ediyordur. 1976 yılında 9 dalda Oskar'a aday gösterilen film, En iyi erkek oyuncu Jack Nicholson; en iyi kadın oyuncu Louise Fletcher; en iyi yönetmen Milos Forman; en iyi film ve en iyi uyarlama dallarında oscara layık görülmüştür.Sadece üç film, Big Five olarak adlandırılan, beş Oscar Ödülü'nün( En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Aktör, En İyi Aktris ve En İyi Senaryo ) hepsini birden kazanmıştır.Bu filmde, bu beş Oscar Ödülü'nün tamamını alan ikinci film olarak tarihe geçmiştir. Film, Metallica'nın ünlü şarkılarından Welcome Home (Sanitarium) için esin kaynağı olmuştur ve İsveç'te tam 12 sene sinemalarda gösterilerek, Dünya'daki gösterim rekorunu elinde bulunduruyor hala. Ben bu filmde gördüğüm düzen eleştirisini en âlâ mesaj kaygılı filmlerde görmedim. Klâsik bir söylem olmakla birlikte doğruluğunu teyit etmekte zorlanırım, ama "hakikaten ya"lık bir tarafı da var, "doğuya kurallılık batıya ise insaniyet gerek". Humanitas'tan Humanity'e, bunun bile kitabını yazmış olan batıya insanlığı doğulular öğretecek değil ama kuralların etiği ve düzenin mekanikliği tartışılmalı. Filmin çekildiği 70'lerden bugünlere çok şey değişti, ne insanlar arasında ne de ülkeler arasında sınırlar belirgin; aksine kimlikler silik bir kalemle yazılıyor. Ama yine de belirleyici nitelik olan "kurallı olma" ile "kurallı olamama" arasındaki ayrım, bir tarafın yaşla birlikte yandığını diğer tarafın yaşla birlikte daha da yaşlandığını gösteriyor. Kurallar iyi hoş, ama etiği tartışılmaya ve her daim sorgulanmaya muhtaç. Kendi hayatlarımızda bile hemşire Ratched'lardan hoşlanmıyoruz, birileri bizi kitabına uygun, doğru kurallarla yontmaya kalkıştığında daha da kötü bir hale geliyoruz, günün bu karmaşasında Chef gibi susmak ya da "artık büyük adam olduğunu hissedip kaçmak" bazen, sınırları belirlenemeyen düzenin camını çerçevesini indirmek anlamını taşıyabiliyor. Aslına bakarsanız, kurallı olsun olmasın her düzende R.P. Mcmurphy aktivizmi ve hiperaktifliği başlı başına bir olay anlamını taşır, "ölür müsün, öldürür müsün" derler ya, işte tam öyle. Düzen, böyle aykırı adamların karşısında ya öldürmeyi tercih ediyor ya delirtmeyi (deli kabul etmeyi). Film de zaten televizyonu izlemek için, açık olmasının gerekmediğini ve ortadan ikiye bölünmüş bir sigaranın aslında bir sigara etmediğini anlatıyor; bu da yaşarken ölmenin ya da "ölmüş de haberi yok"un delicesi. 10/10 “Ama denedim, değil mi ?. Lanet olsun, en azından denedim.Hiç değilse bunu yaptım.”

Sinemalar.com/Icaruss adlı hesabımdan...


 
 
 

Comments


Film Yorumları

© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

  • Facebook B&W
  • Twitter B&W
  • Instagram B&W
bottom of page